Herkese Merhabalar,
Uzun zamandır 'Pazar Köşesi' postu yapmamıştım.
Okuma listemi bir yazı dizisine çevirme fikri gelince
bunu Pazar Köşesi ile birleştireyim dediim.
Kitap benim benliğimin, hayatımın ayrılmaz bir parçası.
Kitapsız geçen tek bir gün bile eziyet gibi gerçekten :)
Özellikle günlük hayatta yolda biricik dostum :)
Bundan sonra her siparişimde sizlerle böyle okuma listesi paylaşacağım,
hem ben sizin için bir fikir kaynağı hem de karşılıklı alışverişlerimizle
bir diğer siparişim için siz bana yol gösterici olursunuz diye umuyorum :)
Gelelim Haziran'ın ilk haftası verdiğim d&r siparişime.
Jojo Moyes benim için günümüzün klasikleşmiş best seller'larından biraz daha farklı,
Jojo'nun kitaplarında klişe mutlu sonlar yerine içinizi burkan sarsıcı bir tema oluyor genellikle.
Bende 'Senden Önce Ben' ve 'Sevgilimden Son Mektup' vardı.
İkisini de keyifle ve birazcık hüzünle bitirdikten sonra yazarın diğer kitaplarını da alıp
koleksiyonu tamamla kararı verdim.
'Ardında Bıraktığın Kadın' ve 'Bir Artı Bir' bu şekilde siparişimde yerini aldı.
Küçük Prens ve Simyacı'yı okumuştum ama kendi kitaplığımda bulunmaları için
onları da bu siparişe dahil ettim.
Özellikle Küçük Prens'in filmi gelirken ve Simyacı'nın 25. yıl
baskısı çıkmışken bu kaçınılmazdı :)
Bir çok tarzda okuyabilirim ama genel olarak tam bir gerilim/polisiye severim :)
Trendeki Kız'ı almama sebep ise Tess Gerritsen'ın yorumu oldu :)
Siparişimdeki en merak uyandıranlardan biri de Masal Terapi idi.
İçinde türlü türlü hikayeler ve bu hikayelerden çıkarılan alıntılar ve görevler ile
size yol gösteren tam bir başucu kitabı.
Ben duygusal olarak aşırı yoğun olduğum anlarda açıp
bir tane hikaye seçerek kendimi rahatlatmak için kullanıyorum,
bu kitabı nasıl değerlendireceğinizi yazar tamamiyle size bırakmış :)
Jojo Moyes benim için günümüzün klasikleşmiş best seller'larından biraz daha farklı,
Jojo'nun kitaplarında klişe mutlu sonlar yerine içinizi burkan sarsıcı bir tema oluyor genellikle.
Bende 'Senden Önce Ben' ve 'Sevgilimden Son Mektup' vardı.
İkisini de keyifle ve birazcık hüzünle bitirdikten sonra yazarın diğer kitaplarını da alıp
koleksiyonu tamamla kararı verdim.
'Ardında Bıraktığın Kadın' ve 'Bir Artı Bir' bu şekilde siparişimde yerini aldı.
Küçük Prens ve Simyacı'yı okumuştum ama kendi kitaplığımda bulunmaları için
onları da bu siparişe dahil ettim.
Özellikle Küçük Prens'in filmi gelirken ve Simyacı'nın 25. yıl
baskısı çıkmışken bu kaçınılmazdı :)
Bir çok tarzda okuyabilirim ama genel olarak tam bir gerilim/polisiye severim :)
Trendeki Kız'ı almama sebep ise Tess Gerritsen'ın yorumu oldu :)
Siparişimdeki en merak uyandıranlardan biri de Masal Terapi idi.
İçinde türlü türlü hikayeler ve bu hikayelerden çıkarılan alıntılar ve görevler ile
size yol gösteren tam bir başucu kitabı.
Ben duygusal olarak aşırı yoğun olduğum anlarda açıp
bir tane hikaye seçerek kendimi rahatlatmak için kullanıyorum,
bu kitabı nasıl değerlendireceğinizi yazar tamamiyle size bırakmış :)
Delice ve Konstantiniyye Oteli siparişimden ilk okuduğum kitaplar.
Bu iki yazarın da son okuduğum kitaparı beni oldukça etkilediği için ikisini de çıktığı gibi hiç tereddütsüz siparişime ekledim.
Delice'yi Kahperengi'nden daha bir heyecanla okudum için olsa gerek beni çok fazla tatmin eden bir kitap oldu.
Ard arda gelen şoklarla sizi hiç tahmin etmeyeceğiniz bir sona adeta sürükleyerek götüren bir kitap.
Okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Ama Konstantiniyye Oteli benim için tam bir hayal kırıklığı oldu.
Evet hakkını yememek lazım içerisinde vurucu hikayeler, ders çıkarılacak temalar kendinizi
bulduğunuz çok fazla nokta var ama hiç akıcı değil.
Siparişi Haziranın ilk haftasında verdim, Delice'yi 2 günde bitirip hemen Konstantiniyye'ye geçtim ama orda takılıp kaldım resmen okuyamıyorum yani bitmiyor.
Hele yorgun olduğum zamanlarda elim gitmiyor kitaba kafam kadırmıyor bir süre sonra.
Çok az kaldı artık bitirebilmek için kendimi zorluyorum resmen.
Serenad gibi mükemmel etkileyici ve akıcı bir kitaptan sonra bu pek olamamış sanki üzülerek nacizane fikrim bu.
Ve gelelim siparişimden sonra Suadiye D&R'da yakaladığım indirim ganimetlerime.
Tam bir polisiye ve Tess tutkunu olduğumdan ikisini tereddütsüz aldım.
İnci Aral- Kendi Gecesinde ise bana bir arkadaşımın tavsiyesi idi.
9,90 TL olduğunu görünce hemen onu da kaptım.
Konstantiniyye Oteli için son bir gün veriyorum kendime yarın hemen bitirip Salı günü hemen Trendeki Kıza geçip ardından da sırasıyla Tess'ler ile devam ederek gerilimin dibi ile kendimi şöyle bir silkeleyeceğim :)
Bu arada Fi-Çi serisinin son kitabı 'Pi'de raflarda yerini almak üzereymiş.
Heyecanla okuduğum 'Üç' adlı kitabın bir farklı versiyonu 'Dört'te D&R'larda sanırım son olarak onları da bu listeye ekleyip bunlar bitene kadar artık kitap almayacağım.
Sizin son zamanlarda beğenerek okuduğunuz kitaplar hangileri,
unutmayın bu bir fikir alışverişi postu mutlaka yorumlarınızı bekliyorum :)
Mutlu Pazarlar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder